14 Mayıs Seçimleri Yabancı Basında: Merkez Bankası Üzerinden ‘Zorbalık’ Uyarısı
14 Mayıs’ta yapılacak seçimleri tüm Türkiye büyük bir merakla bekliyor. Dünya basınının da seçimlere ilgisi büyük. Financial Times ve Washington Post seçimler hakkında bilgi verdi.
Salıncak şehirleri incelemesi
World of Boss’ta yer alan habere göre;Seçim analizinde Mersin’i “salıncak şehir” olarak yorumlayan Financial Times, her seçimde şehrin sonuçlarının farklı olduğuna değindi.
Gazeteye konuşan Mersin şehir merkezindeki bir kasap, geçmişte Erdoğan ve AKP’ye oy verdiğini ancak ekonomik kriz nedeniyle bu seçimde Kılıçdaroğlu’na oy vereceğini söyledi. Serdar Tatar isimli kasap, “Refah yok… Zengin zenginleşiyor, fakir sınıf eziliyor. Kılıçdaroğlu’na oy vereceğim” dedi.
Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun seçimde yüzde 50’nin üzerine çıkması gerektiğine işaret ederek, “Tatar, ülkesindeki ekonomiden dolayı öfkelenen yalnız değil. Türkiye’de seçimler, birçok Türk ailesinin yükselen enflasyonla boğuştuğu ve hükümetin medya ve diğer kurumlar üzerindeki baskısını artırdığı bir zamana denk geliyor.
Financial Times muhabiri Adam Samson’ın haberinde, “Kılıçdaroğlu, farklı ideolojilere sahip altı partiyi bir araya getirerek Erdoğan’a karşı çetin bir kampanya başlattı. Muhalefet bloğundan üst düzey isimler, Kılıçdaroğlu’nun kazanabileceği konusunda temkinli bir iyimserlik yaşadıklarına işaret ederken, Erdoğan’ın etkili bir ralli oyuncusu olduğuna da dikkat çekti.
Özellikle ABD siyasetinde gündemde olan sallantılı durumlar, sonuçların belirsiz olduğu durumlardır. Bu durumlardan elde edilen sonuçlara “salınım durumları” denir, çünkü bunlar bir salınım üzerinde ileri geri giderler.
Dünyanın en zengin iş insanlarından biri olan Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un sahibi olduğu ABD’nin önde gelen gazetelerinden Washington Post, “Türkiye’de despotizmin gölgesi seçimlerin üzerinde büyüyor” başlıklı başyazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidara ilk geldiğinde ‘ılımlı’ karakterinin çizildiğini belirtiyor. “Lider” imajının büyük ölçüde ortadan kalktığı yorumunu yaptı.
Erdoğan’ın popülaritesinin azalmasının, demokratik değerleri hor görme ve baskıya dayalı otokrasinin bir yansıması olduğunu yazan gazete, ekonomideki kötü yönetimin de halkın yaşam standartlarını hızla düşürdüğünü ve birçok Türk’ün öfkeli olduğunu belirtti.
Gazetenin yayın kurulu tarafından yazılan yazıda, “14 Mayıs aynı zamanda demokratik seçimlerin Erdoğan’ın giderek artan tek adam yönetiminin boyunduruğundan kurtulup kurtulmayacağının da bir sınavı olacaktır” yorumu dikkat çekti.
Türkiye’deki seçimlerin ABD ve Avrupa için de önemli olduğuna dikkat çeken WP, Türkiye’nin Batı’nın yaptırımlarını delip Moskova’ya ürün sevkiyatında önemli rol oynadığından şüphelenildiğini yazdı.
Erdoğan’ın jeopolitik konumunu güçlendirmek için “ikili oyun” oynadığı yorumunu yapan gazete, Erdoğan’ın Rusya’nın yanı sıra Çin ve Suudi Arabistan gibi diğer otoriter ülkelerden mali destek aldığını bildirdi.
“Kurumlar onun zulmüne boyun eğdi” sözlerine yer verilen yazıda en değerli örneğin Merkez Bankası olduğuna dikkat çekildi.
Yaşanan yıkıcı depremlerin ardından gerekli müdahale ve yardımların gecikmesinin Erdoğan’ın imajını zedelediğine işaret eden WP, “Depremde inşaat standartlarına uymayan binaların çökmesi birçok Türk tarafından yolsuzluğun ve kötü yönetimin simgesi olarak algılandı. Bu da Erdoğan yönetiminin karakteristik bir özelliği olarak görülüyor.”
Washington Post, Erdoğan ve destekçilerinin 14 Mayıs’taki seçimi kaybetmesi durumunda endişeli olduklarını belirterek, “Demokrasinin nispeten güçlü olduğu bir ülkede bu endişeler, Erdoğan’ın bazı değerleri ne kadar derinden zedelediğinin bir ölçüsüdür.”
